dyt.betulcelebi @ gmail.com


Bu hafta ki konumuz şeker bağımlılığı tatlıyı sevmeyen yoktur herhalde  şekersiz yapamayanlar ve tatlı bağımlıları için özellikle bu konuyu seçtim.
Şeker tüketiminin artması,gelişen teklonoji ve hareketsizlik ile birlikte obezite oranı arttı.
Peki şeker bağımlılığı nasıl oluşuyor.
Bedeniniz doğumla beraber besine ihtiyaç duyar. Bu besin anne sütü ve süreç içinde giderek ek gıdalar olabilir. Bebekler için dizayn edilmiş tüm besinlerin ortak özelliği ise kaloriden zengin, besleyici ve doğru şekilde dizayn edilmiş gıdalar olmasıdır.
Sonradan farklı besinleri tatmaya başlarsınız ve böylece farklı tat duyunuz gelişir, seçenekleriniz artar. Bu safhadan sonra tercih meselesi işin içine girer ve bazı besinleri diğerlerine göre daha fazla tercih edersiniz.
Şeker sonradan vücuda öğretilmiş bir bağımlılıktır ve vücut ihtiyaç duyduğu kadarını zaten gün içindeki besinlerden almaktadır. Kaldı ki vücudun şekere ihtiyacı yoktur.
İşte tam olarak burada bir yol ayrımı var.
Lezzetli, sindirilmesi kolay ve sizi mutlu eden şeker mi yoksa diğerleri mi?
Birçok kişinin bu yol ayrımındaki tercihi aynı. Şeker!
Yaptığınız bu tercih uzun vadede sizi tatmin eden şekere karşı bağımlı kılar. Tükettikçe daha çok ihtiyaç duyarsınız, daha çok ihtiyaç duydukça daha fazla beslenirsiniz. İşte bu kısır döngü sizi sonunda tam bir şeker bağımlısı haline getirir.
Şekerin bağımlılık oluşturmasının en önemli nedeni tüketildiği andan itibaren beyninizdeki mutluluk hissi ile ilişkili dopamin salınımını arttırmasıdır. Bu hormon aynı zamanda tatmin duygusu ile ilişkilidir. Bağımlılık potansiyeli olan birçok madde şeker ile benzer şekilde dopamin salınımını arttırır. Beyniniz dopamin salınımından sonra ciddi şekilde mutlu ve tatmin olmuş hissetmenizi sağlar. Bu hissin sonunda ise bağımlılar tarafından “düşüş” olarak tarif edilen bir yoksunluk oluşturur.
Oysa şekerin oluşturduğu tek sağlık sorunu ise bağımlılık değildir.